10.06.2015

Öykü



Galatıhis


René Magritte, Les mystères de l'horizon, 1955 
Bedeni göstermelik bir reveransla önümüzde yerlere kadar eğilirken, keçeden melon şapkası, alacalı bir aletli jimnastik kurdelesinin havada çevrinirken yarattığı sarmal boşluğu, ruhumuzun görüş alanına bir solucan tüneli biçiminde oyuyor.

Kuru kar yağıyor tünelin içinde. Dışarıdaysa sırtımızdaki gölgeden kambur, aldırışsızlıkların kızgın temasıyla sancılanarak kavruluyor.

Melon şapka havayı edepsizce bükerken izleyicilerden biri, "A aaa, şaşılacak şey, kalmış mı bu şapkalardan hâlâ" diyerek hayretini sorulandırıyor. "Görüyorsak -ki kadarıyla ve aldığı gibi görüyoruz- keçeden melon şapkalar hâlâ varlar" diyerek ekleniyor aynı hayrete arka sıralar. Ön sıralar da hemen, onun keçeden bir melon şapka olduğuna dair şahitliklerini takdim ediyorlar.

Şapkanın havadaki tüm şehveti ve hevesi derin, ziftten çukuruna anaforladığını sezebilen aramızdan birkaç kişi aniden konuşmaya niyetleniyor. Sözler, içlerinden sökülüp ağızlarına dökülmeden birer besili pembe domuzcuğa dönüşüveriyor.

bir palyaço için ne sinsi bir baş 
bir sahne için ne tekinsiz bir mekan
toplu katliamlar için ne geniş bir alan 

Küstah başını eğildiği yerden kaldırıp uğursuz bakışlarını ruhlarımıza sabitlerken az önce yere akmış olan pudralı yanakları da suratına yeniden oturuyor palyaçonun. Dudakları sinirlice geriliyor. Hangi duygusundan belirdiği anlaşılmayan gevremiş sırıtışı ayrık dişli ağzının kenarına yalandan bir çizgi çekiyor. Dudak kıvrımlarındaki cani bekleyişi görebiliyoruz. Kendi etrafında, hızla bir tam tur dönüyor, topuklarını birbirine vurarak nazi selamını çakıyor. Giydiği boz paçavranın omuzlarından bir güve bulutu havalanıyor. Rüzgarından üşütüp öksürüyoruz topluca. Üzerimize konfetiden ümitsizlikler yağdırıyor, kızıl şerbet püskürtüyor prodüksiyon ekibi.
Ücretini masumiyet karinemizle ödediğimiz, kapıdaki gaddar tüccarın elleriyle kestiği biletlerimizin mürekkebi henüz kurumamış. Benimki beşmilyonaltıyüzelliikibinüçyüz... Son iki rakamını nemli avuçlarım silmiş. 
Aniden dehşet oturuyor üzerimize.
Gösteri başlamak üzere. 
Palyaço az sonra canımızı yaracak.
Tabanlarımız lohusa yatağında, ensemizde derin kağıt kesikleri...
Kayıtsız galatıhisle, kağıt kesiği düşleminde bir cüce olarak yeniden doğacağımız anı bekliyoruz.


BOE