Galatıhis
René Magritte, Les mystères de l'horizon, 1955 |
Bedeni
göstermelik bir reveransla önümüzde yerlere kadar eğilirken, keçeden melon
şapkası, alacalı bir aletli jimnastik kurdelesinin havada çevrinirken yarattığı
sarmal boşluğu, ruhumuzun görüş alanına bir solucan tüneli biçiminde oyuyor.
Kuru
kar yağıyor tünelin içinde. Dışarıdaysa
sırtımızdaki gölgeden kambur, aldırışsızlıkların kızgın temasıyla sancılanarak kavruluyor.
Melon
şapka havayı edepsizce bükerken izleyicilerden biri, "A aaa, şaşılacak şey, kalmış mı bu şapkalardan hâlâ" diyerek hayretini sorulandırıyor. "Görüyorsak -ki kadarıyla ve aldığı gibi görüyoruz- keçeden melon
şapkalar hâlâ varlar" diyerek ekleniyor aynı hayrete arka sıralar. Ön sıralar da hemen, onun keçeden bir melon şapka olduğuna dair şahitliklerini takdim ediyorlar.
Şapkanın
havadaki tüm şehveti ve hevesi derin, ziftten çukuruna anaforladığını sezebilen
aramızdan birkaç kişi aniden konuşmaya niyetleniyor. Sözler, içlerinden sökülüp ağızlarına
dökülmeden birer besili pembe domuzcuğa dönüşüveriyor.
bir
palyaço için ne sinsi bir baş
bir sahne için ne tekinsiz bir mekan
toplu
katliamlar için ne geniş bir alan
Küstah başını eğildiği yerden kaldırıp
uğursuz bakışlarını ruhlarımıza sabitlerken az önce yere akmış olan pudralı yanakları
da suratına yeniden oturuyor palyaçonun. Dudakları sinirlice geriliyor. Hangi
duygusundan belirdiği anlaşılmayan gevremiş sırıtışı ayrık dişli ağzının
kenarına yalandan bir çizgi çekiyor. Dudak kıvrımlarındaki cani bekleyişi
görebiliyoruz. Kendi etrafında, hızla bir tam tur dönüyor, topuklarını
birbirine vurarak nazi selamını çakıyor. Giydiği boz paçavranın omuzlarından
bir güve bulutu havalanıyor. Rüzgarından üşütüp öksürüyoruz topluca. Üzerimize konfetiden
ümitsizlikler yağdırıyor, kızıl şerbet püskürtüyor prodüksiyon ekibi.
Ücretini masumiyet karinemizle ödediğimiz, kapıdaki gaddar tüccarın elleriyle kestiği biletlerimizin
mürekkebi henüz kurumamış. Benimki beşmilyonaltıyüzelliikibinüçyüz... Son iki rakamını nemli avuçlarım silmiş.
Aniden dehşet oturuyor üzerimize.
Gösteri başlamak üzere.
Aniden dehşet oturuyor üzerimize.
Gösteri başlamak üzere.
Palyaço az sonra canımızı yaracak.
Tabanlarımız lohusa yatağında, ensemizde derin kağıt kesikleri...
Kayıtsız galatıhisle, kağıt kesiği düşleminde bir cüce olarak yeniden doğacağımız anı bekliyoruz.
Kayıtsız galatıhisle, kağıt kesiği düşleminde bir cüce olarak yeniden doğacağımız anı bekliyoruz.
BOE